Uykusunu en tatlı yerinden bölenler, kendilerini ilâhî huzurda bulabilmek için camiye koşuyordu... O anda, bütün üşümüşlüğünü, terk edilmişliğini, kendisini kahreden bütün düşüncelerini unutup etrafını
seyretti. Ve gözlerini ezan sesinin geldiği minareye çevirip:
– Ne kadar büyük, ne kadar lütufkârsın Yarabbi. Seni unutanları, korkup zor durumda oldukları zaman ellerini sana açanları da affedersin Allah’ım... Allah’ım... Allah’ım... Şu anda kendimden ve insanlığımdan utanıyorum. Bütün emirlerine aldırış etmeden yaşayan, âciz bir kulunum. Sadece namaz ve duaların isimlerini duyan zavallı bir kul... Bütün şarkıları ezberleyip aşk şiirlerini her şeyin üstünde tutan bîçâre... Bunlar benim suyum ve hamurum. Bunlarla yoğrulmuş, bunlarla yetiştirilmiş bir kız... Bir Hıristiyan, bir Musevi bile dinini en ince teferruatına kadar incelerken ben dinlerin en yücesi olan dinimden habersizim...
Ahmet Günbay YILDIZ - Çiçekler Susayınca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder